Günümüzde gayrimenkul sektörü, hızla gelişen ve değişen dijital dünyanın etkisi altında, tabiri caizse, yeniden doğuyor. İnternetin ve sosyal medyanın (ortamın) gücü, birçok sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de çığ gibi büyüyor ve bu büyüme sektörde faaliyet gösteren büyük/orta/küçük ölçekli şirketler için eşsiz fırsatlar sunuyor. Bu makalede, sektörde faaliyet gösteren şirketlere bir rehber niteliğinde olacak stratejileri inceleyecek, internetin ve dijital pazarlama araçlarının sektördeki gücünü keşfedeceğiz.

    Öyleyse başlıklar altında incelememize başlayalım.

    Gayrimenkul sektöründe dijital dönüşüm neden önemli?

   İnternet sayesinde zaman/mekân kısıtına takılmadan istenilen her bilgiye saniyeler gibi kısa süre içerisinde ulaşmak mümkün. Örnek vererek biraz daha teknik anlatacak olursam: düşünün, oturduğunuz yerde akıllı telefonunuz ile internete bağlanıyorsunuz ve binlerce kilometre ötedeki bir şirketin/kurumun/markanın web sayfasına erişim sağlıyorsunuz. Bu şu demek oluyor: sizin internete giriş yaptığınız cihaz (akıllı telefon/bilgisayar/tablet) binlerce kilometre ötede bulunan ilgili web sayfa verilerinin tutulduğu sunuculara bağlanıyor ve saniyeler içerisinde binlerce kilometre uzaklıkta olan verileri elinizin altına getiriyor. Bu inanılmaz gücü düşündüğümüzde dünyanın neresinde olursa olsun yüzlerce, hatta binlerce potansiyel müşteriye ulaşabilmemiz, kendimizi tanıtabilmemiz, ürün ve hizmetlerimizi pazarlayabilmemiz çok kolay. Burada kilit nokta; bu gücü bilmemiz ve doğru kullanmamız oluyor.

    Dijital dönüşüme nereden başlamalıyım?

  Dijital iletişimin belki de en temel unsuru olan e-posta aracı neredeyse her dijital platformu (düzlemi) kullanmanın temelini oluşturuyor. Kullandığımız akıllı telefonlardan bilgisayarlara kadar tüm cihazlarda bu cihazları etkin kullanabilmemiz için hiçbir ileti göndermeyecek bile olsak e-posta hesabına sahip olmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra günlük hayatta sık kullandığımız resmî, ticarî, sosyal vb. tüm platformlara kayıt olabilmek ya da erişim sağlayabilmek için e-posta araçlarını kullanmak zorunda kalıyoruz. Böylesine yaygın bir kullanımı olan aracı neden daha etkin kullanmayalım? Önemsiz gibi görünse de kullandığınız e-posta araçları/e-posta adresleri sizin kurumsal varlığınızı temsil eder ve müşterilerinize sizinle ilgili profesyonellik, güvenilirlik gibi algıları enjekte eder.

    Basit ve rastgele bir örnek verecek olursam: (antalyaliemlakci2023@hotmail/gmail/yandex.com) gibi bir e-posta adresi kullanmaktansa (isimsoyisim@sirketadi.com) şeklinde oluşturacağınız bir e-posta adresi sizi profesyonelce temsil edecektir. Uzantısı şirket adınız olan bir e-posta adresini gören müşterileriniz web sitenizi merak edecek, web siteniz üzerinden hizmet ve ürünleriniz hakkında bilgi toplayacak ve yine siteniz aracılığı ile var olduğunuz tüm dijital platformlara (Instagram, Facebook, LinkedIn, Youtube ve üye olduğunuz ilan portallarına) kolaylıkla erişebilecektir. Basit görünen ancak internet dünyasında görünürlüğünüzü dolaylı olarak en üst seviyeye çıkaracak kurumsal bir e-posta adresi varlığı atacağınız ilk adımdır.

    Kurumsal bir web sitesine sahip olmak zorunda mıyım?

  Bu sorunun cevabına bir gün bir meslektaşımla aramızda geçen bir diyaloğu anlatarak başlamak istiyorum. Meslektaşıma profesyonel bir web sitem olduğundan ve portföyümü burada da paylaşacağımdan bahsettim. Bana, elimdeki portföyün kendi sitemde kaç adet, ünlü ilan platformlarında kaç adet görüntüleme alacağını sordu. Kendisine verdiğim cevaptaki gibi evet aynı ilan ünlü ilan platformlarında 1000 defa görüntülenecekse kendi sitemde belki ancak 50 görüntüleme alacak ama mesele bu değil! Zaten aynı performansı kendi sitemizde yakalayabilecek olsak, neden her ay binlerce lira para ödeyerek ilan platformlarına üye olalım; değil mi? Peki o zaman neden?

    Web sitemiz bizim sanal ortamdaki varlığımızdır. Potansiyel yatırımcılar ve diğer müşteriler şirketimizin varlığından emin olmak, çalışma tarzımız ve prensiplerimiz hakkında bilgi almak isteyeceklerdir. Müşterilerimizin neyi nasıl yaptığımızı, onlardan ne beklediğimizi ve bizim onlara ne vereceğimizi bilmesi bize karşı duydukları profesyonellik ve güven algısını olumlu yönde etkileyecektir.

  Gayrimenkulünü satmak isteyen bir müşteri olarak hayal edin kendinizi. Gayrimenkulünüzü iki farklı firma pazarlamak istiyor ve siz bir seçim yapmak istiyorsunuz. A firmasının ismini internete yazıyorsunuz ve kayda değer pek fazla bir bilgiye ulaşamıyorsunuz. B firmasının ise web sitesi çarpıyor gözünüze ve incelemeye başlıyorsunuz. B firmasının sitesinde, firmanın öz geçmişi, firmanın sahip olduğu tüm belge ve izinler, vizyon, misyon, bünyesinde çalışan danışmanların bilgileri, portföylerine ait ilanlar, müşteri yorumları, kurumsal haberler, tüm iletişim bilgileri ve daha birçok bilgiye ulaşıyorsunuz. Bu durumda müşteri olarak siz hangisi ile çalışmayı tercih ederdiniz?

    İçinizden B dediğinizi duyar gibiyim, öyleyse kurumsal bir web sitesi zorunluluk değil, ihtiyaçtır. 

(devamı gelecek...)